Güneş’in Yapısı ve Özellikleri
Yeryüzündeki yaşamın kaynağı olan Güneş, sıcak gazlardan oluşan ve çevresine ısı ve ışık yayan orta büyüklükte bir yıldızdır.
Güneş’ten yayılan enerjinin çok az bir kısmı yeryüzüne ulaşır. Bu enerji yeryüzündeki yaşamın devam etmesi için gereklidir.Güneş’in yüzeyinde sanki küçük karanlık bölgeler varmış gibi görünür. Bu bölgelere güneş lekeleri adı verilir.
Güneş’ten yayılan ısı ve ışık onun bir ateş topu gibi görünmesini sağlar. Bu ısı ve ışık enerjisi Güneş’in yapısındaki hidrojenin helyuma dönüşmesi sırasında ortaya çıkar. Bu dönüşüm sırasında çok büyük patlamalar ortaya çıkar.
NOT: Güneş’in dış yüzeyi yaklaşık 6000 °C iken içi (çekirdeği) yaklaşık 15 milyon °C dir.
Güneş’in şekli küreye benzemektedir. Küre şekline günlük hayattan top, bilye gibi cisimler örnek verilebilir.
Güneş ile Dünya’nın büyüklüğünü kıyaslayacak olursak Güneş o kadar büyüktür ki, içine yaklaşık 1 milyon tane dünya sığabilir, Güneşi bir futbol topuna benzetirsek, Dünya’yı da yarım pirinç tanesine benzetebiliriz.
Güneş’i olduğundan çok daha küçük görürüz. Bunun sebebi uzaktaki nesnelerin gerçek boyutlarından daha küçükmüş gibi algılanmasıdır.
Güneş’in Dünya’ya olan uzaklığı yaklaşık 150 milyon km’dir. Güneş’ten çok daha büyük ve parlak yıldızlar da vardır. Bu yıldızlar o kadar uzaktadır ki onları ancak gökyüzünde birer nokta olarak görürüz.
UYARI: Güneş ışınlarına doğrudan bakmak gözlerimiz için çok zararlıdır. Bu yüzden Güneş’e çıplak gözle ya da herhangi bir araç (dürbün, teleskop, mercek, kamera vb.) kullanılarak bakılmamalıdır. Ayrıca Güneş etkiliyken uzun süre Güneş altında vakit geçirmek cildimizde ağır hasarlara (cilt hastalıkları) yol açabilir
NOT: Güneş kendi ekseni etrafında döner. Güneş’in kendi ekseni etrafındaki dönüşü saat yönünün tersine doğrudur.
Ay’ın Yapısı ve Özellikleri
Bulutsuz bir gecede gökyüzüne baktığımızda, gökyüzünde parlayan birçok gök cismi görebiliriz. Bu gök cisimleri arasında Dünya’ya en yakın olan Ay‘dır.
Ay, Dünya’mızın tek doğal uydusudur.
Ay bir ışık kaynağı olmadığı halde Güneşten aldığı ışınlar sayesinde Dünya’dan görülür.
Ay, Dünya’dan çok daha küçük bir gök cismidir. Dünya’dan gökyüzüne baktığımızda Ay’ın diğer gök cisimlerinden daha büyükmüş gibi görürüz. Hem Dünya’dan hem de Güneş’ten küçük olmasına rağmen Ay’ın Güneş’ten büyükmüş gibi görünmesinin sebebi Dünya’mıza Güneş’ten daha yakın olmasıdır.
Ay’ın dünyaya olan uzaklığı yaklaşık olarak 384.000 km’dir.
Ay’ın şekli küreye benzer.
Bu kürenin yüzeyi pürüzsüz değildir.
Ay’ın yüzeyinde meteor denilen gök cisimlerinin çarpması sonucunda derin çukurlar oluşmuştur. Bu çukurlara krater adı verilir.
Kraterlerin yanı sıra Ay yüzeyinde kayalıklar, vadiler ve yüksek dağlar da bulunur.
Ay’ın atmosferi olmadığı için rüzgâr, yağış gibi hava olayları Ay’da görülmez. Gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı da çok fazladır.
Ay’da rüzgâr ve yağmurun olmaması sebebiyle yüzeydeki toz tabakası hiç değişmeden kalır. Bu nedenle astronotların Ay’da bıraktıkları ayak izleri sonsuza dek hiç bozulmadan kalacaktır.
Dünya, Güneş ve Ay’ı büyüklüklerine göre sıralayacak olursak en büyük Güneş, sonra Dünya, sonra Ay şeklinde sıralarız.
Güneş’i basketbol topuna benzetecek olursak Dünya’yı nohut, Ay’ı da mercimek tanesine benzetebiliriz.
İlk uzay aracı, aynı zamanda Dünya’nın ilk yapay uydusu Sputnik 1,
04 Ekim 1957’de Dünya yörüngesine yerleşmiştir.
03 Kasım 1957′ de fırlatılan Sputnik 2 uydusu, Laika adlı bir köpekle birlikte uzaya fırlatıldı. Böylelikle ilk kez bir canlı uzaya gönderilmiş oldu.
Uzaya ilk çıkan insan Yuri Gagarin,
12 Nisan 1961’de Vostok uzay aracıyla uzay yolculuğuna çıkmıştır. Dünya’nın yörüngesinde tur atmıştır. Uçuşu 1,5 saat sürmüştür.
Ay’a ilk uzay yolculuğu 16 Temmuz 1969 tarihinde gerçekleşmiştir.
Apollo 11 isimli uzay aracı ile Ay’a ayak basan ilk astronot Neil Armstrong’dur.
Ay`ın yüzeyi toz tabakası ile kaplıdır. Ay`da rüzgar ve yağmurun olmaması sebebiyle yüzeydeki toz tabakası hiç değișmeden kalır. Bu nedenle astronotların Ay`da
bıraktıkları ayak izleri sonsuza dek hiç bozulmadan kalacaktır.
Ay’ın Hareketleri ve Evreleri
Dünya’mızın tek doğal uydusu olan Ay, sürekli hareket halindedir. Ay kendi ekseni etrafında dönme hareketi ve Dünya’nın etrafında dolanma hareketi yapar. Ay, Dünyanın etrafında yaklaşık 27 günde dolanır.
➡Dünya, Güneş’in etrafında döndüğü için Ay da Dünya ile birlikte Güneş’in etrafında dolanma hareketi yapar. Ay ve Dünya, Güneş’in etrafındaki hareketlerini 365 gün 6 saatte tamamlar.
➡Ay, Dünya etrafında dolanma hareketi yaparken Ay’ın Dünya ve Güneş’e göre konumu sürekli değişir. Bu da Ay’ın ışık alan kısmının değişmesine neden olur. Bu yüzden Dünya’dan bakan bir kişi Ay’ı farklı şekillerde görür. Ay’ın bu farklı görünümlerine Ay’ın evreleri denir. Ay’ın evreleri yaklaşık olarak 29 günde tamamlanır. Ay’ın evrelerinin tamamlanması için geçen 29 günlük süre takvimdeki ay kavramını oluşturur.
➡Ay’ın dört ana evresi, dört ara evresi vardır. Ay’ın iki ana evresi arasında geçen süre bir haftadır (7 gün).
Yeni Ay: Ay’ın, Güneş ve Dünya arasında olduğu evredir. Bu evrede Ay’ın Dünya’ya bakan yüzü ışık almaz. Dünya’dan bakıldığında Ay görünmez.
Hilal: Ay, Güneş’in doğusunda olduğu zaman gerçekleşir. Dünya’dan bakıldığında Ay ters “C” harfi gibi görünür.
İlk Dördün: Yeni ay evresinden bir hafta sonra görülür. Ay’ın Dünya’ya bakan yüzünün sağ tarafının aydınlandığı evredir. Ay’ın aydınlık kısmı yarım daire biçiminde görülür.
Şişkin Ay: Ay, ilk dördün evresinden dolunay evresine geçerken görülen ara evredir.
Dolunay: İlk dördün evresinden bir hafta sonra görülür. Ay’ın, Dünya’ya bakan yüzünün tamamen aydınlandığı bir evredir.
Şişkin Ay: Ay, dolunay evresinden son dördün evresine geçerken görülen ara evredir.
Son Dördün: Dolunay evresinden bir hafta sonra görülür. Ay’ın, Dünya’ya bakan yüzünün sol tarafının aydınlandığı evredir. Ay’ın aydınlık kısmı yarım daire şeklinde görülür.
Hilal: Ay, Güneş’in batısında olduğu durumda gerçekleşir. Dünya’dan bakıldığında Ay “C” harfi gibi görülür.
➡29 Gün boyunca Ay’ı gözlemlediğimizde Ay’ın görüntüsünün günden güne değiştiğini görürüz. Bu değişim her ay düzenli olarak tekrar eder.
NOT: Gerçeğe en yakın haliyle Ay’ın ilk haritasını çizen bilim insanı Türk matematikçi ve gök bilimci Ali KUŞÇU’dur.
Güneş,Dünya,Ay
Bulutsuz bir günde gökyüzüne baktığımızda Güneş`i, gece ise Ay ve yıldızları görürüz. Güneş, Dünya, Ay ve bütün yıldızlar uzay adı verilen sonsuz bir boşluk içinde bulunmaktadır. Günümüzde Güneş, Dünya ve Ay`ın küreye benzediğini biliyoruz.
Bilim insanları, uzay ve gök cisimlerinin gizemini çözmek amacıyla gözlem evleri kurmuş, teleskopu icat etmişlerdir. Teleskop, gök cisimlerini gözlemek amacıyla kullanılıp Güneş, Dünya ve Ay`ın bilinmeyen birçok yönünü çözmemizi sağlamıştır.
• GÜNEŞ: Çok sıcaktır ve yanmakta olan gazlardan oluşan ateşten bir topa benzer. Çok güçlü bir ısı ve ışık kaynağıdır. Güneşin güçlü ışığı gözlerimiz için çok zararlıdır. Bu nedenle hiçbir zaman güneşe çıplak gözle, özellikle de teleskop ve dürbün ile bakılmamalıdır.
• DÜNYA: Güneşin çevresinde dolanan bir gezegendir. Dünyanın katmanlardan oluşan bir küreye benzediğini dördüncü sınıfta öğrenmiştik.
• AY: Küre biçiminde bir gök cismidir. Ay`dan gelen ışığın kaynağı Güneş`tir. Ay`ın kendi ışığı yoktur. Bu nedenle dürbün ve teleskopla bakılabilir.
Yapılan gözlemlere göre, Ay`ın çapını 1 birim olarak kabul edersek Dünya`nın çapı 4 birim, Güneş`in çapı ise 400 birimdir. Diğer bir ifade ile Güneş`in çapı: Dünya`nın çapının 100, Ay`ın çapının ise 400 katıdır.
Ay, Dünya`dan yaklaşık 348 bin km uzaklıkta, Dünya`ya en yakın gök cismidir. Güneş ise çok uzaktadır. Güneş, Dünya`ya Ay`dan 400 kez daha uzaktadır. Güneş, Ay`dan çok büyük olmasına rağmen, Dünya`ya olan uzaklıklarının farklı olması nedeniyle aynı büyüklükteymiş gibi görünür. Camdan dışarı baktığınızda uzaktaki bir arabayı, yakındaki bir arabadan daha küçük görürsünüz. Çünkü cisimler uzaklaştıkça gerçek boyutlarından daha küçük görünürler. Aslında gerçekte aralarında bu kadar büyüklük farkı yoktur.
ANASAYFA
KONU ANLATIMLARI